Ağız bakımı denildiğinde birçok kişi ilk olarak diş ağrısı, diş kaybı ya da ağız kokusu gibi sorunları ve çözümlerini düşünür. Oysa diş ve diş estetiğine bağlı gülüş estetiğine gösterilen ilgi oldukça hızlı bir şekilde artmaktadır. Diş dizilimindeki çapraşıklıklar, anormal renklenmeler, çürük dişler ve diş kayıpları estetik açıdan rahatsız edici olup sosyal hayatı olumsuz yönde etkileyebilir. Öz güven eksikliğine neden olarak kişilerin toplum içinde gülmekten kaçınmasına, gülerken ya da konuşurken ağzını kapama ihtiyacı hissetmesine yol açabilir. Bazı durumlarda ise kişi dişleri sağlıklı olmasına rağmen dişlerinde ya da diş etlerindeki orantısızlığın, şekil ya da biçim bozukluklarının iyileştirilmesini isteyebilir. Estetik diş hekimliği kapsamındaki prosedürlerle bu sorunlar kolaylıkla giderilebilmektedir.
Hollywood smile farklı nedenler sonucunda estetik olarak görünümü bozulan diş etlerinin ve dişlerin yüz şekli ve gereksinimler göz önünde bulundurulup hasta özelinde en doğal ve güzel görünüme erişilmesi için yapılan işlemlerdir. Gülüş estetiği ile hastanın dişlerinin doğal görünümlü, çeneyle ve yüzle uyumlu olması, diş etlerinin daha sağlıklı ve dişlerin daha parlak hale gelmesi sağlanır.
Hollywood smile daha güzel, daha hoş bir gülümsemeye sahip olmak isteyen herkese uygulanabilmektedir.
Gülüş estetiğinin en önemli adımı hastanın ihtiyaçlarının ve beklentilerinin doğru şekilde anlaşılması ve planlamanın kişi özelinde yapılmasıdır. Belirlenen sorunlara göre planlama yapıldıktan sonra ağız ölçüleri alınıp modeller hazırlanır. Ağız içi ve yüz fotoğraflarında özel programlarla ölçümlemeler yapılarak planlanan işlemlerin yüz şekli ile uyumu değerlendirilir. Kullanılan programlarla ve hastanın ağzının aslına uygun olarak hazırlanan geçici restorasyonlarla tedavi sonuçlandığında elde edilecek görünümün en yakın hali hastaya sunulup onayı alınır.
Ortodonti tedavisi gerekiyorsa öncelik diş etlerindeki seviye bozukluklarının giderilmesine verilir. Diş eksikliği varsa gerek duyulan cerrahi uygulamalar ve implant tedavisi yapılır. Cerrahi uygulamalardan sonra iyileşme sağlanınca diş beyazlatma işlemi uygulanır. Dişlerde görsel ve biçimsel bozukluklar varsa estetik kompozit dolgu, porselen lamine ve kaplama ya da zirkonyum kaplamayla giderilir. Porselen ya da zirkonyum uygulama yapılması durumunda prova sırasında hastanın fikri doğrultusunda değişiklik yapılabilir. Diş ve diş eti uygulamaları sırasında dudak şeklinin ve konturunun değerlendirmeye alınmasıyla hedeflenen tasarım son şeklini alır.
Bazı durumlarda dudak veya yüzün diğer kısımlarına dermal dolgu ya da benzeri medikal estetik prosedürler uygulanarak gülüşün daha ön plana çıkarılması sağlanabilir.
Gülüş estetiği kişi özelinde planlanması gereken bir süreçtir. Kişilerin estetik gereksinimlerinin farklı olabileceği göz ardı edilmemelidir. En doğal ve etkili sonuçların alınabilmesi için planlama hastanın cinsiyeti, yaşı, yüz hatları, beklentileri, gereksinimleri gibi etkenler göz önünde bulundurularak yapılmalıdır.
Gülüş estetiği uygulamalarından sonra aşındırıcı özelliğe sahip olan diş macunları kullanılmamalı ve yanlış diş fırçalama alışkanlıkları değiştirilmelidir. Aksi takdirde dişlerin yüzeyinde çizilmeler oluşabilir. Bu nedenle aşındırıcı olmayan florürlü diş macunları ile günde 2 ya da 3 kez dişler fırçalanmalıdır.
Dişlere yapılan işlemlerin uzun süre kalıcı olması, dişlerde kalan plakların temizlenmesi ve diş çürümelerinin önlenebilmesi için düzenli olarak diş ipi kullanılmalıdır. Alkolsüz ağız bakım suları ile ağız içi hijyeni sağlanması çok önemlidir. Şeker içeriği yüksek yiyeceklerin tüketilmesinden ve sert nesnelerin ısırılıp çiğnenmesinden kaçınılmalıdır.
Uygulanacak olan prosedürün kapsamına göre değişiklik göstermekle birlikte çoğunlukla 3 seansta tamamlanır.
Gülüş tasarımı kalıcı olmakla birlikte hastanın ağız ve diş sağlığına gereken özeni göstermesi ve kontrollerini aksatmaması çok önemlidir.
Gülüş tasarımı kapsamında gerçekleştirilecek uygulamalar anestezi altında gerçekleştirildiğinden ağrı ya da acı hissedilmez.
Hastanın gereksinimleri ve beklentileri değerlendirilerek kişi özelinde belirlenir.
